22 Nisan 2010 Perşembe

Grafik Tasarım ve Ekonomi

Eğitim düzeyinin yüksekliği, bir ülkenin gelişim düzeyini belirler. Dünya denilen yer kürenin sakinleri ayrı milletler olarak bir rekabet ortamı içerisinde varlıklarını korumaya çalışmaktadırlar. Rengi dini, dili, ırkı farklı olsa da; hepsi yaşam standardı yüksek bir statü kazanma mücadelesi vermektedirler. Tarihte bu statü kazanma ve koruma, kan pasına olmuştur. "Hey kovboy ölmemek için öldür." uluslararası rekabetin bir sloganı olmuştur. Bu anlayış halen dünyanın bazı ülkelerinde konvensiyonel olarak devam etse de, soğuk savaş; eğitim ve ekonomide kendisini daha beligin bir biçim de göstermektedir.
Bu iki kavram üzerinde çok düşünülmesi ve uygulamaya konulması gereken iki önemli kavramdır. Eğitim ve ekonomi birbirlerini tanımlayan ve tamamlayan iki önemli kavramdır.
Ekonominin Türkiyede arzu edilen bir düzeyde olmamasının önemli nedenlerinden biri, eğitime gereken önemin verilmemesidir. Eğitim alanında da çabuk ve somut sonuçların ancak mesleki eğitimle alınabileceğini düşünenlerdenim. İnsan kaynaklarını en verimli bir biçimde kullanmanın yolu; kalifiye eleman yetiştirmektir. "Heşeyi bilen değil bir şeyi her şeyiyle bilen" eleman yetiştirmek önemlidir.
Türkiye olarak teknolojiye olan ilgimiz kullanıma yöneliktir. Başkaları yapsın biz kullanalım... Bu doğru bir anlayış olmasa gerek. Bunu kabullenmek baştan, başkasının güdümünde olmak demektir. O halde cehaletin kölesi olmamak için bilginin efendisi olmak gerekir.
Hızla artan gelişmelerin gerisinde kalmamak için, hızlı bir biçimde eğitim politikalarımızı yeniden güncellemek gereği doğmuştur.
Her şey bir üretim tüketim ekseninde döner. Kitap okumak dahi bir tüketimdir. Kitap yazmanın bir üretim olduğu gibi... O halde üretim tüketim ilişkileri üzerinde akıllıca durmak gerekir. Tanıtım kavramı gelişmiş ülekelerin önemli disiplin alanlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. "Ben yaptım oldu" mantığının çok üzerinde, artık üreticiler tüketiciye yönelik hesap verme ve ürettiği mal hakkında tanıtım yapmak durumundadır.
Grafik tasarım alanı bu tanıtım görevini üstlenmiş bir alandır. Bu alan, Güzel üretileni güzel ama doğru bir biçimde tanıtmayı görev bilir. Ekonominin canlanmasına önemli katkıda bulunur. teknolojiden sınırsız olarak faydalanmanın yollarını bulur ve kullanır. Ancak Grafik Tasarım alanı içerizinde hizmet veren reklam ajanslarının sosyal sorumluk anlayışı içerisinde hareket etmeleri gerekir. İnsan haklarını ihlal etmemesi gerekir. Hukuka aykırı tanıtım yollarına yönelmemlidir. Bunun yolu da Ekonomi çarkının önemli dişlerinden biri olan tanıtım alanına yönelik ciddi bir eğitim politikası belirlenmesidir. Grafik tasarım alanı Türkiyede genel olarak "alaylı" ların elinde yürütülmektedir. Usta kalfa çırak ilişkisi içerisinde maliyeti ucuz yoldan bilgisayar operatörü düzeyinde insanlar, üretici tüketici arasında tanıtım görevini üstlenmiş olarak yürütmektedirler. Bu alaylıların genel kültür düzeylerinin sınırlı olması bir problem olarak ortada durmaktadır. Yeterince bakma kültürüne sahip olmayan tüketici kitlesini, yapma kültürüne sahip olmayan reklemcılar yönlendirmektedir.
Bu nedenle;
1. Türkiye'nin, grafik tasarım alanında iş gücü ihtiyacı reel olarak belirlenmeli, alan tanımları doğru yapılmalı, çağın gereklerine uygun olarak güncellenmelidir.
2. Grafik tasarım alanının etkin bir eğitimi için, kurumlararası ve çalışma sektörü arasında güçlü ve gerçekçi işbirliği geliştirilmelidir. Durum değerlendirmesi ve güncellemeler; Çeşitli toplantılar düzenlenerek detaylı bir şekilde sorun ve çözüm önerileri ele alınmalıdır.
3. Eğitim almış Grafik tasarım öğrencilerinin istihdamına yönelik çalışmalar mezun olmadan önce belli bir program dahilinde yapılmalıdır.
4. Grafik tasarım alanında insan kayanklarıının verimli bir şekilde kullanılabilmesi için okul- sektör işbirliği yasalarla sağlanmalıdır.
Prof. Ahmet ATAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder